En Güzel William Shakespeare Sözleri ve Şiirleri

Kaçınılmaz felaketler karşısında sızlanmak, gülmek kadar aptalcadır.

Seveceksen ölçülü sev ki sevgin uzun sürsün; çok hızlı giden de çok yavaş giden gibi geç varır hedefe.

Sözlerin uçuyor havaya ama düşüncen yerde. Öz olmayınca söz yükselmiyor göklere.

Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok, tabi ki beklemek. Ama yalnızca seni.

Sevgilim doğruyu söylediğine yemin ederse, ona inanırım. Yalan söylediğini bildiğim halde.

Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. 
Bütün mesele hazır olmakta.

Şimdi, acı gibi görünen tüm acılar, o zaman, seni kaybetmenin yanında çıkacak acı olmaktan.

Unut gitsin adımı, arkamdan da ağlama, gözyaşınla da eğlenir, onu da alıp-satar bu dünya.

Vazgeçtim dünyamdan. Dünyamdan geçtim ama seni yalnız koymak var. O koyuyor adama.

Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgarı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun.

Yiğitlik intikam kazanmakta değil, tahammül göstermektedir.

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. 
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaslanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. 
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. 
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.

Uzun ömürlü bir ilişkinin sırrı; sadece aranan kişiyi bulmak değil, ‘aynı zamanda aranan kişi olmaktır.

Yaşam gezinen bir gölgeden ibaret zavallı bir komedyen, bağıra çağıra saatini doldurur sahnede ve bir daha duyulmaz olur sesi; bir ahmağın anlattığı masaldır bu, avazı çıktığınca, hiddetli ve hiçbir anlamı olmayan.

Şeytan bir günah işleteceği zaman, işe, bu günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar.

Peşine düşülen kadın, bir melek görünür erkeğin gözüne; elde edilmeye görsün, şeytan kesilir.

Ah! Bu kadar okudum, bu kadar öykü ya da destan duydum, aşkın yolu asla düz gitmiyor.

Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük yakıştırılır.

Soyulduğu halde gülen adam hırsızdan bir şey çalmış demektir, boş yere üzülen ise kendi kendini soyar.

Dilenciler ölürken kuyruklu yıldız görünmez; büyüklerin ölümü tutuşturur gökleri bile.

İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür.

Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile iftiradan kurtulamazsın.

Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.

Beklemek cehennemdir, ama beklerim seni, iyi kötü demeden, suçlamadan keyfini.

Bir insana yaraşan her şeyi yapmayı göze alırım; ama daha fazlasını göze almak insanlık değildir.

Öyle körkütük bir köledir ki sevda, seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.

İyimser kişi, yaranın üstünde artık kabuk görür; kötümser kişi ise kabuğun altında yine yara görür.

Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir. Aşk gözle değil ruhla görülür.

Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? “çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar.

Kadınlar güller gibidir, bir defa açıldılar mı; yaprakları hemen dökülmeye başlar.

Ne zaman sana açılacak olsam, seni yalnız bulamıyorum. 
Şans bu ya; seni yalnız bulduğumda, kendimi bulamıyorum.

Göründükleri gibi olmalıdır insanlar. Eğer değillerse; hiç görünmesinler daha iyi.

Seni öyle seviyorum ki eğer o gün beni düşünmek seni üzecekse o tatlı düşüncende unutulup gideyim daha iyi.

Kimileri seviyorum der çünkü ezberlemiştir, kimileri diyemez çünkü gerçekten sevmiştir.

Birçok defa elimizdeki nimetin kadrini bilmeyiz ama kaybedince sahip olduğumuz zaman takdir edemediğimiz değerini hemen anlarız.

Kendi başına iyi veya kötü bir şey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar.

Durma üz kendini üzebildiğin kadar, hatalarını düzeltecekse. 
Düşünme hiç şu anını, düşüncesizlik garantiliyorsa yarını. 
Ve kork ölümden ölesiye, korkun seni ölümsüzleştirecekse.

İyimser, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser ise kabuğun altında yine yara görür.

Eğer hayat terazimizin zevk kefesiyle denkleşecek bir akıl ve muhakeme kefesi olmasaydı kanımızdaki azgınlık, tabiatımızdaki kötülük bize en olmayacak işler yaptırırdı.

Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.

Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına için için kapanmak mı daha soylu yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıp son vermek mi onlara?

Bu ayrılmamız hem kalış, hem gidiştir ikimiz için sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle.

Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz.

Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa. 
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa.

Benim sevgim böyledir. Varlığım senin hepten: her suçu üstlenirim, yeter ki haklı çık sen…

Erkekler mi daha akıllıdır kadınlar mı? Elbette ki kadınlar. 
Çünkü bacağı güzel diye, hiçbir kadın askıntı olmaz bir erkeğe…

Korkaklar bin kez ölür daha ölmeden, gözü pekler ise bir kez tadarlar ölümü.

Kim tutabilir ki ateşi elinde karla kaplı Kafkasları düşünerek; ya da açlığını bastırabilir gözlerinin önünde bir şölen canlandırarak; ya da çırılçıplak yuvarlanabilir aralık karında yaz sıcağını düşleyerek…

Geçmiş bir felakete üzülmek, bir yenisini davet etmenin en emin yoludur.

Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış; erken bırakmışsın ne çıkar, ne olacaksa olsun.

Cehalet Tanrı’nın laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır.

Nasıl bir at, üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz.

Dünü ya da bugünü değil anı yaşamalısınız. Çünkü şimdi olacaksa bir şey; yarına kalmaz. Yarına kalacaksa eğer; bugün olmaz.

En zoru da; insanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalmasıdır.

Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın. (Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare’e gönderdiğinde yazarın verdiği cevap.)

Değerli adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar.

İyi veya kötü insan diye bir şey yoktur. İnsanlar iyi veya kötü olmayı düşünceleriyle belirlerler. Neyi düşünüyorsak oyuzdur. Kişinin düşüncesi düşünün rengine boyanmıştır.

Allah size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin.

Facebook Twitter instagram Google+ Pinterest Youtube
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Yorumlar